Orta Asya coğrafyasının genişliği Türkoloji alanında yapılan araştırmaların daha çok bölgesel düzeyde, birbirinden kopuk ve konu bütünlüğü sağlayamayan bir içerik oluşturmasına neden olmuştur. Bununla birlikte, son yıllarda gerçekleştirilen yeni araştırmalar Türk toplumları hakkındaki bilgi dağarcığımızın her geçen gün daha da genişlemesine olanak sağlamaktadır. Türkolog ve doğu bilimci E. Tryjarski'nin literatürde dağınık halde bulunan araştırmaları bir araya getirerek 1991 yılında Leh dilinde kaleme aldığı Zwyczaje Pogrzebowe Ludὀw Tureskich Na Tle Ich Wierzeἠ isimli monografik çalışma bu nedenle önemlidir. Türkçe'ye Hafize Er tarafından Türkler ve Ölüm adıyla çevrilen eser, Türklerin ölüm karşısında geliştirdikleri dini gelenekler hakkındaki kapsamlı içeriğiyle bu alandaki temel kaynaklardan birini teşkil etmektedir.
Kitap, İçindekiler (5-8), Önsöz (9-10), Kısaltmalar (11-15), Giriş (17-91) beş ana bölüm (92-518) ile Sonuç (519-524), Kaynakça (525-574), Ek Kaynakça (575-597), Dizin (598-621) ve Resimler/Fotoğraflar/Çizimlerden (622-639) oluşmaktadır. Türklerde ölüm olgusunun üç temel unsurunu beş ana başlık altında konu edinen eserde, ölüm ilkin biyolojik bir gerçeklik olarak tanımlanmış (I. Bölüm); ardından bu gerçekliğin toplumsal yaşamda karşılık bulan uygulamaları bir döngü olarak tasnif edilmiş (II.-IV. Bölümler) ve son olarak ölüyle ilişkilendirilmiş yapı kalıntılarını ele alan mezar anıtları (V. Bölüm) ile tamamlanmıştır...